İLİŞKİ KALİTESİ OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR

Cinselliği, hayvanlarda olduğu gibi üreme maksatlı çiftleşmeden ibaret bir durum olmadığını ve zevk alma amaçlıyapılan, sosyal bir faaliyet olarak açıklayan Yosmaoğlu, bu anı insanın kendini gerçekleştirdiği alanlardan biri olarak tanımladı. Cinsel iyilik halinin, genel bedensel ve ruhsal iyilik halinin bir parçası olduğu için, cinsel alanda yaşanan sorunların ister istemez ruh sağlığını etkilediğini belirten Yosmaoğlu, cinselliğin insan fizyolojisinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Özellikle depresyon, distimi gibi duygudurum bozuklukları ile kaygı bozukluklarının cinsel alanda yaşanan sorunlara eşlik ettiğini ifade eden Yosmaoğlu, “Cinsel alanda yaşanan sorunlar insan tekine ait sorunlar olduğu kadar, çifte de ait sorunlar olduğu için, varlıkları ilişki kalitesini olumsuz olarak etkileyebilir” diyerek partnerlerin bu durumdan olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. 

RUHSAL BOZUKLUKLARDA KADINLAR DAHA ÇOK TEMSİL EDİLİYOR

Sosyal olarak dezavantajlı bir grup olan kadınların, ruhsal bozukluklar alanında erkeklerden daha fazla temsil edildiğine dikkat çeken Yosmaoğlu, kadın ve erkekte cinsel sağlıkla ilgili sorunların farklılık gösterebileceğini söyledi. Yosmaoğlu, “Cinsel işlev bozuklukları cinsiyet bağımlı bozukluklar olduğu için, bu alanda iki biyolojik cinsiyet birbiri ile karşılaştırılamaz” diyerek, Türkiye’de cinsiyete göre en sık görülen cinsel işlev bozuklukların erkeklerde ereksiyon(sertleşme) güçlüğü ve kadınlarda ise orgazm bozuklukları olduğu bilgisini verdi. Yosmaoğlu, ereksiyon bozukluklarınıgenellikle hayat gailesi, monoton cinsel yaşam, ilişki sorunları gibi etmenlerden köken aldığını ifade ederek, cinsel performans endişesinin de ereksiyonu son derece olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kadınlarda ise orgazm bozukluğunun en önemli nedenlerinden birinin kadının cinsellikten zevk almasının ayıp olduğuna dair örtük mit haline gelmiş durum olduğunu söyleyen Yosmaoğlu, “Önemli nedenlerden birisi de ön sevişmenin kısa tutulduğu veya hiç olmadığı cinsel ilişkilerdir” dedi. 

CİNSEL EĞİTİM ANAOKULUNDAN BAŞLAMALI

Cinsellik alanındaki sorunların ve yaşanan sıkıntıların azaltılabilmesi için anaokulundan başlayarak çocuklara cinsel eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Yosmaoğlu, evlilik öncesi çiftlere cinsel danışmanın hizmeti sağlanması ve toplumun cinsellikle alakalı mitler konusunda aydınlatılması ile tüm bunlar için yasal altyapının oluşturulması gerektiğini belirtti. Son olarak Yosmaoğlu, “Bu yasal altyapıya toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan ve dezavantajlı sosyal grupları koruyan yasalar da dahildir” diye açıklamada bulundu.