Hastalıkla ilgili tehlikeleri anlatan Çelik, “Obezite ve şeker hastalığının tedavisinde en etkili yöntem metabolik cerrahi ameliyatıdır. Bu ameliyatla tip 2 diyabetle beraber hipertansiyon, gut, uyku apnesi, yüksek kolesterol gibi rahatsızlıklardan da kurtulmak mümkün. Genellikle bu iki hastalıktan biri diğerine kapı açıyor. Şeker hastalığı daha sinsi bir hastalık. Tip 2 diyabet hastaları içten içe çürütüyor ve zamanla damarların tıkanmasına önayak oluyor” dedi.
Bir hastanın ameliyat edilebilmesi için iyi bir insülin deposuna ve aktivitesine sahip olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çelik, “Zamanında müdahale edilmesi durumunda şeker hastaları ameliyat olabilir. Ameliyatlar her şeker hastasına uygulanamıyor, belirli kriterlere sahip hastalara uygulanabiliyor. Ülkemizde 40 binin üzerinde diyabetli bu operasyonlar için bana başvurdu. Bu hastalardan 2 bin 500’ü ameliyatla tedavi edildi. Zamanında gelen hastaların tedavisinde Metabolik Cerrahi’nin başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde” ifadelerine yer verdi.
TÜRK CERRAHİSİ ÖNEMLİ BİR YERE GELDİ
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'dan İspanya'nın başkenti Madrid' e canlı ameliyat gerçekleştirdiğini dile getiren Prof. Dr. Çelik, “Bir dünya kongresinde, şeker hastasını ameliyatla tedavi ettik. Hastamız, 54 yaşında bir erkek hastaydı. Ciddi görme kayıpları yaşıyordu. Şekere bağlı bir göz hasarı da mevcuttu ve bundan sonra gözünde hasar olmayacak. Hastamız ameliyat sonrasında ilaçlarını, insülinlerini yavaş yavaş azaltarak bırakacak ve şekersiz hayata merhaba diyecek. Bu ameliyat iki açıdan önemli. Birincisi dünya kongresinde Türk cerrah operasyon yapma şansı buluyor. Bu bizim cerrahi akademimizin Türk cerrahi bilim dünyasını ne kadar önemli bir yere geldiğinin göstergesidir. İkincisi ise şeker hastası gibi şimdiye kadar ilaçla insülinle tedavi edilebileceği iddia edilen bir hastalığı ameliyatla tedavi edilebiliyor olmasıdır'” diye konuştu.
İlaçlara ve insülinlere artık ihtiyaç duyulmadığını belirten Çelik, Ne yazık ki pek çok hekimin şekeri yüksek gördükleri her hastaya insülin yazdığının altını çizdi. Ancak bu insanların aslında çoğunun bedeninde insülin olduğunu da vurgulayan Çelik, “Sadece bunu kullanamıyorlar. Ameliyat, bu üretilen ama kullanılamayan insülinin artık kullanılmasını sağlıyor. İnsülin vücutta serbest kaldıktan sonra vücut kendi insülinünü kullanmaya başlıyor. İlaçlara insülinlere artık ihtiyaç duymuyor. Hastaların çoğu birkaç hafta içinde sosyal hayatlarına dönerler. Eskisinden daha aktif daha canlı bir şekilde dönerler ve uykuları değişir, yolda yürüyüşleri değişir, merdiven çıkmaları bile değişir. Yepyeni bir hayat başlar” şeklinde konuştu.