Dünya Prematüre Günü kapsamında “Geleneksel Prematüre Bebekler Buluşması” düzenleyen İzmir Özel Medifema Hastanesi, düzenlediği etkinlik ile katılımcılar tarafından takdir topladı. Etkinliğe, şehir dışından da aileler katıldı. Ailelerin gözleri mutluluktan dolarken, renkli ve eğlenceli görüntülerde zaman zaman etkinlikte yer aldı ve aileler, bebeklerle ve hastane çalışanlarıyla fotoğraf çekilerek bu anı ölümsüzleştirdiler.
GÖRKEM ASTARCIOĞLU
Astarcıoğlu organizasyon kapsamında yaptığı konuşmada, prematüre bebeklerle ilgili önemli bilgilerini paylaştı. Normal bir gebelik süresinin 40 hafta olduğunu, 37 haftadan erken doğan bebeğe prematüre dendiğini kaydeden Astarcıoğlu, erken doğumların sebebinin anne kaynaklı sorunlar, enfeksiyonlar, bebek kaynaklı sorunlar olabileceği gibi çoğu zaman da bilinmediğini söyledi. Astarcıoğlu, prematüre bebek ne kadar küçükse o kadar çok sorun yaşadığını vurgulayarak, özellikle akciğer sorunu ön planda olduğu için doğar doğmaz oksijen tedavisi ve solunum cihazına bağlanması gerekebildiğini bildirdi. Ayrıca, Astarcıoğlu prematüre bebeğin, bunların yanı sıra, kalp, beyin kanaması, barsak sorunları, işitme kusuru, göz,  bağışıklık eksikliği, nörolojik, büyüme gelişme geriliği ve buna benzer sorunları yaşayabildiğini kaydetti.
Prematüre bebek konusunda tecrübeli merkezlerde takip olunması gerektiğine değinen Astarcıoğlu, iki bin gram vücut ağırlığına ulaşan, 34 haftayı tamamlayan, kuvöz dışında vücut sıcaklığını koruyabilen, beklendiği miktarda beslenebilen ve eşlik eden hiçbir sorunu kalmayan bebeklerin yoğun bakımdan taburcu edilebildiği bilgisini paylaştı. Taburcu olduktan sonra bu bebeklerin yakından takibinin gerektiğinin, bu nedenle prematüre bebek konusunda tecrübeli merkezlerde takibin olmasının önemine vurgu yapan Astarcıoğlu, “Mümkün olduğunca anne sütü ile beslenmeleri gerekiyor” diye konuştu.
ÖZDAĞ BEBEK
Organizasyona, İzmir Özel Medifema Hastanesi’nden taburcu olan Özdağ bebeğin annesi Azize Güler ile babası Özay Güler’de vardı. Bu özel günde konuşan Güler Ailesi, öncelikli olarak böyle bir etkinliğin parçası olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Güler Ailesi şu ifadeleri kullandı:
 “Çocuğumuz prematüre olunca çok üzülmüştük, çok ağlamıştık daha öncesinde de ikiz bebeklerimizi kaybettik. Tabi yine kaybetme korkusuyla çok üzülmüştük ama doktorumuz Görkem Hanım bizi çok sakinleştirdi, hep moral verdi ve her görüşmemizde umut verdi. Sonra da bebeğimizin iyi olduğunu söyleyince dünyalar bizim oldu.”