Tümörün yanında kalp etrafından sıvı birikimi olduğu tespit edilen Gürgen hemen tedavi altına alındı. Yatarak, yaklaşık 40 hastanede tedavi gören Gürgen, acil tedavi sonrası kemoterapi aldı. Şanslıdır ki, hayatında bir sigara öyküsünün olmaması ve yaşının genç olmasından dolayı tümörün genetik haritası çıkarılarak, yaklaşık altı aylık bir süreçte Gürgen kansere meydan okudu.
Kendisine başvurulduktan sonra tüm tanı ve tedavi sürecini üstlenen Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, tümörün genetik mutasyonunun tespit edilmesi üzerine hastanın tümörünün direkt hedeflendiği “hedefe yönelik tedavi” ya da “akıllı ilaç” olarak adlandırılan ilaç tedavisine geçildiğini belirterek, hastanın şu an altıncı ayında olduğunu ve herhangi bir şikayetinin olmadığını ifade etti. Tümörün tama yakın gerilediğini ve kontrol altına alındığına da dikkat çeken Kömürcüoğlu, hastanın gündelik hayatına ve normal yaşantısına sorunsuz devam edebildiği bilgilerini aktardı.
“AKCİĞER KANSERİNE BAKIŞ AÇIMIZ DEĞİŞTİ”
Son yıllarda akciğer kanserine karşı bakış açılarının değiştiğini söyleyen Kömürcüoğlu, “Akciğer kanserine ait genetik özelliklerin keşfedilmesi, farklı mutasyonları hedefleyen ilaçların geliştirilmesi ve son olarak immünoterapi ilaçlarının akciğer kanseri tedavisinde yerini almasıyla tedavi, beklenen yaşam süresi ve tedavi yanıtlarımız arttı” diyerek, artık tüm dünyada akciğer kanserinde hedefin; hastaların yaşam kalitelerinin bozulmadan, yaşam sürelerinin uzatılarak kanseri diyabet, tansiyon gibi kronik bir hastalık şekline dönüştürmek olduğunu dile getirdi.
“KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENDİĞİMDE HİÇ ÜZÜLMEDİM”
Kanser olduğunu öğrendiğinde hiç üzülmediğini belirten Gürgen, “Çünkü yaşamı çok seviyorum ve benim için önemli olan; ne koşulda olursa olsun yaşayacağım her anı dolu dolu geçirmektir. Nitekim öyle yaptım. Aileme ‘bana hasta muamelesi yapmayın’ dedim. Kemoterapiden geldikten sonra yemek yaptım, yürüyüşe çıktım. Rutin hayatımda ne yapıyorsam hiçbir değişiklik yapmadan devam ettim” şeklinde açıklamada bulundu. “Güçlü olacak ve kanseri yenecektim” diyen Gürgen, seyahat etmeyi, gülmeyi ve adrenalin sporlarını çok sevdiğine dikkat çekti. Gürgen konuşmasının devamında, “Ayrıca doktorumdan izin aldım, bir yıl sonra paraşütle atlayabileceğim. Şuan dağ yürüyüşlerine başladım. Kanseri yendim çünkü yaşama çok güçlü bir şekilde bağlıyım. Tedavi süresince hep seyahat etmeyi planladığım yerleri düşündüm. Rafting yaptığımı, paraşütle atladığımı filan düşledim. Şimdi düşüm gerçekleşecek. Hiçbir zaman gardımı düşürmedim ve savaşı ben kazandım” diye konuştu.
Öksürük şikayetiyle gitti, kanseri yendi
Altı ay önce geçmeyen bir öksürüğe tutulan, İzmir’de yaşamını sürdüren Gülşah Gürgen (51), yapılan araştırmalarla reflü ya da Troid bezinin büyük olmasından kaynaklı olacağı düşünülerek bir sürü tedaviye maruz kaldı. Fakat uygulanan hiçbir tedavi yöntemi olumlu yanıt vermedi. Doçent Doktor Berna Kömürcüoğlu’na başvurmasıyla tetkikleri tekrarlanan Gürgen, akciğerinde dördüncü evrede bir tümör olduğunu öğrendi.
28 Ağustos 2019 - 17:29
YORUMLAR