Kazdağlarında gerçekleştirilen maden kıyımı sonrasında Ülkemizde maden bölgesi ilan edilen doğa güzelliklerinin sonuncusu Tunceli’nin Ovacık İlçesinde bulunan binlerce endemik türe ev sahipliği yapan ve yöre halkınca inançsal bir önemi olan Munzur Dağları oldu. Munzur Dağlarının tamamı maden bölgesi ilan edildi. Cennetten bir yer gibi yeşil ve mavinin en samimi dansının hissedildiği Munzur Dağları yok olma tehlikesi ile karşı karşıya…
İzmir Munzur Eğitim Gönüllüleri Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Düzgün Bulut ile gerçekleştirilen röportajımızda Munzur Dağlarının maden edilmesi sonrası kentte duyulan tepkiyi konuştuk.
Munzur Dağları’nın yöre insanınca önemini anlamak istiyoruz. Neden inançsal bir önemi var?
Munzur Dağları; herşeyden önce kentin şah damarı olan Munzur çayının doğduğu yer. Tunceli’yi Tunceli yapan Munzur suyunun güzelliği ve kent insanın yüreğine verdiği serinliktir. Bölge insanınca inançsal bir bağı da vardır. Dersim Aleviliğinin özünde önemli bir yere sahip olan Munzur Baba’nın sır olduğu bir mekandır. O dağların ismide bu zat-ı evliyadan gelmektedir. İnancımızın özünde dünya güzellikleri bizlere emanet edilen bir mirastır ve o mirası bizden sonra ki nesillere aktarmak için de yöre insanınca doğallığı ve tüm güzelliği ile binlerce yıl sonrası bugünlere olduğu gibi getirilmiştir. Yöre insanınca Munzur Dağları’nda bulunan Munzur Gözeleri her yıl düzenli ziyaret edilir, dilekler tutulup kurbanlar kesilir. Böyle inançsal bir bağın olduğu bir yer Tunceliler için çok önemlidir.
Munzur Dağları’nın maden bölgesi ilan edilmesinden sonra kentte ki tepkiler nasıl?
Munzur Dağları’nın maden bölgesi edildiği bilgisi yayıldıktan sonra kentte ilk tepki “İzin Vermeyeceğiz” oldu. Bu tepki yerel yönetimlerden, yerel bürokrasiye, politikacılardan sivil toplum örgütlerine kadar her kesimi bir paydada bir araya getirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleşen görüşmelerde “Munzur’un korunması için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Gerekirse ben de gelir çadır kurarım ama buna izin vermeyiz” mesajı kente moral verdi. Yine CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’da “Munzur’un Çığlığını Duyuyoruz. Sonuna kadar yanınızdayız” diyerek Tuncelilere ve Munzur’a moral verdi. İYİ Parti’den HDP’ye AK Parti’den MHP’ye birçok isim Munzur Dağları’nda gerçekleşmesi planlanan Maden Arama ve İşleme programına karşı çıktığını belirtti. Dünyanın  en temiz su kaynaklarının bazılarını biz insanlara sunan Munzur Dağları’na yapılacak bu kötülüğün karşısında durmak zorundayız. Çocuğundan yaşlısına tüm Tunceli bu projenin dimdik karşısında duruyor, duracaktır. 43 bin 350 hektarlık bir saha içerisinde maden araması yapılacağını duyuran Tunceli Barosu eski Başkanı Av. Barış Yıldırım’ın beyanlarına göre Munzur Vadisi Milli Parkından bile çok daha büyük bir alanın maden bölgesi ilan edildiğini belirtti. Tunceli Valisi Tuncay Sonel’in, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün ve Tunceli’de görevde bulunan tüm bürokratlar bu girişime karşı birlikte hareket edeceklerini beyan ettiler.
Peki sizin bu konuyla alakalı düşünceniz nedir ve tavrınız ne olacaktır?
Munzur Dağları tüm güzelliklerin canlıların birlikte uyum içerisinde binlerce yıldır var olduğu yaşadığı nefes aldığı bir güzellik olarak gelecek nesillere aktarılması biz Tunceliler için bir görevdir. Yüzlerce endemik hayvanın bitkinin kaderini birkaç yeraltı kaynağı için feda edilmesinin karşısında canla başla karşı duracağız.
Bu maden projeleri hayata geçirilirse Munzur’da ki binlerce hatta onbinlerce bitki türü yok olacak, yer altı suları ve yaban hayatı bundan olumsuz etkilinecek. Türkiye’de hatta Dünyada sadece Munzur Dağları’nda bulunan birçok bitki türü, birçok hayvan türü var ve belki bölgede arama tarama işlemi yapılmadığından daha farkedilmeyen çok daha fazla canlı türlerinin olacak. Tüm bu zenginlikleri birkaç milyon dolar birileri kazanacak diye feda etmek gibi bir niyetimiz yok.