Kışın günler kısaldığı için karanlık geçen saatlerin arttığını bunun da insanların kendilerini daha mutsuz ve depresif hissetmesine neden olduğunu kaydeden Öneş şu tavsiyelerde bulundu:
“Depresyona girenlerin; şeker, çikolata, bisküvi, kurabiye veya hamur işleri gibi basit karbonhidratlara olan eğilimi artıyor. Bu gibi atıştırmalıkları tüketme isteği duyduğunuzda ilk olarak onların yerine sadece 1-2 bardak su için ve ardından 5-10 dakika bekleyin. İsteğiniz hala devam ediyorsa basit karbonhidratlar yerine ceviz, fındık, badem, yer fıstığı ve kabak çekirdeği gibi sağlıklı yağlardan ve liften zengin atıştırmalıkları tüketebilirsiniz. Kışın havaların soğuması ile birlikte terle vücuttan kaybedilen suyun azalması susama hissini de azaltıyor. Ancak, su vücut için yaşamsal önem taşıyor ve vücut faaliyetlerine devam edebilmek için mevsim ne olursa olsun suya ihtiyaç duyuyor. Ayrıca susama hissi kişiye vücut susuz kaldıktan çok daha uzun bir süre sonra geliyor yani susamak vücut için aslında çok geç kalmış bir cevap. Dolayısıyla kışın da susamayı beklemeden gün içerisinde 8-10 bardak su tüketmek, metabolizmanın yavaşlamasını önlüyor ve dolayısıyla kilo alımını engellemeye de yardımcı oluyor. Soğuk havalarda dışarıda düzenli yürüyüş yapmak çoğu kişi için zor gelse de, hiç değilse haftanın üç günü yarım saat yürümeye çalışın. Evde yapılabilecek egzersizlerle de fiziksel aktivitenizi artırabilirsiniz. Gün içerisinde bulunduğunuz mekandaki asansörler yerine merdivenleri kullanın. Toplu taşıma araçlarından daha erken inerek yolculuğunuzun bir kısmına yaya olarak devam edin.
Kahvaltının ihmal edilmesi ya da kahvaltının poğaça ve börek gibi yiyeceklerle geçiştirilmesi ilerleyen saatlerde kan şekerinin düşmesine bağlı olarak daha çok acıkma ve basit karbonhidratlı gıdalara eğilimin artmasına yol açıyor. Bu da kilo alımını oldukça hızlandırıyor. Dolayısıyla her gün sağlıklı bir kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin.”
Kışın günlerin kısalması nedeni ile ara öğünlerin de yapılmadığına dikkat çeken Öneş,” Oysa ara öğünün atlanması vücudun kan şekeri dengesini bozarak akşam saatlerinde basit karbonhidrattan zengin, liften fakir beslenmeye yol açıyor. Bu da gece saatlerinde tekrar kan şekerinin düşmesine neden olup basit karbonhidrata eğilimi artırıyor ve bu kısır döngü hızlı kilo artışını beraberinde getiriyor. Buna çözüm olarak ise öğün atlamayıp, öğünlerinizde sebze yemekleri, salatalar ve meyveler gibi liften zengin gıdalarla beslenerek kan şekeri dengesini sağlayabilir, daha uzun süre tok kalabilir ve kilo almaya karşı metabolizmanıza destek olabilirsiniz.”diye konuştu.
Kış aylarında günlerin kısalması ve soğuk havalar nedeniyle vücudun neredeyse tamamının giysilerle kapatıldığına dikkat çeken Öneş, “ Bu durum güneşten yararlanma imkanını azaltarak D vitamini seviyelerinde düşüşlere neden oluyor. Her ne kadar somon, uskumru, ton balığı ve yumurta gibi besinlerde D vitamini bulunsa da besinlerdeki miktarlar ne yazık ki günlük D vitamini ihtiyacını karşılayamamakta ve vücut mutlaka günlük olarak güneşten yararlanmaya ihtiyaç duymaktadır. Güneşten yararlanmak için kendimize fırsat yaratmalıyız” dedi.
Kışın daha çok kilo alıyoruz!
Kış aylarında yaza göre daha çok kilo alındığını vurgulayan Beslenme Ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, kış aylarında dışarıda daha az zaman geçirdiğimizi, günlerin kısaldığını, fiziksel aktivitelerin azaldığını bu nedenle daha çok kilo aldığımızı söyledi.
15 Aralık 2019 - 23:59
YORUMLAR