Öncelikle meme kanserinden bahseden Prof. Dr. Derin, erken adet görme, geç menopoz, geç veya hiç çocuk doğurmama, emzirmeme meme kanseri riskini arttırdığını söyleyerek çeşitli önerilerde bulundu. Yüzde 5-10 vakanın ailevi sebeplerden kaynaklandığını belirten Derin, “Batılı toplumlarda kadınlar daha çok çalışma hayatına girip bu şekilde yaşadıkları için meme kanseri dünyanın batısında ve ABD’de sık, doğuda belirgin daha azdır. Son yıllarda obezitenin meme kanserine yakalanma riskini arttırdığı da açıklanmıştır. İdeal vücut ağırlığına inmek ve bunu korumak, spor yapmak, kalorisi ve yağ oranı düşük ama sebze ve meyveden zengin beslenmek, sigara-tütün kullanmamak, alkol alımını kısıtlamak önemlidir” dedi.
Hareketsiz bir yaşamı olan kişilerde de kalın bağırsak kanseri riskinin fazla olduğunu dile getiren Derin, masa başı çalışan bireyleri uyardı.
Kalın bağırsak kanseri tespiti için 50 yaş ve üstü herkesin kolonoskopik taramadan geçmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Derin, “Liften fakir, yağdan ve proteinden zengin beslenme, obezite kalın bağırsak kanseri oluşmasına zemin hazırlar. Diyetteki lifi yani sebze, meyve ve kuru baklagil tüketimini arttırıp hayatımıza fiziki aktivite de kattığımızda kalın bağırsak kanseri oluşum riskini yüzde 40’lara varan oranda azaltabiliriz. Sorun olmasa bile 3-5 yılda bir tekrarlanması faydalıdır. Ailesinde erken yaşta kalın bağırsak kanserine yakalanmış kişiler varsa, kontrollere daha erken başlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Cilt kanserinin birincil sebeplerinden birinin güneşten gelen ultraviyole ışınları olduğunu aktaran Derin, “Mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da cilt kanserlerine neden olabilir. Ultraviyole ışınlarına karşı dünyayı koruyan ozon tabakasının incelmesinin de cilt kanserlerinde ciddi bir artışa neden olduğu bilinen bir gerçektir. En çok risk altında olanlar açık tenliler, çilliler, çok sayıda beni olanlar, ailesinde cilt kanseri olanlar, açık havada çalışan ve çok vakit geçirenlerdir. Güneşin keskin olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında mümkünse güneşe çıkmamak, yüksek koruma faktörlü kremler, geniş kenarlı şapkalar ve uygun giysilerle kendimizi korumak, cildimizdeki benleri kontrol ederek büyüme, şekil ve renk değiştirme durumunda gecikmeden doktora başvurmak gereklidir” diye konuştu.
Sigara içildikçe kanser riskleri ve türevlerinin de artabileceğini önemle belirten Prof. Dr. Derin, akciğer kanserinin en belirgin özelliğinin sigara olduğunu söyleyerek, “İçilen miktar arttıkça risk de artar. Akciğer kanserini erken yakalamak için taramanın ne kadar etkili olduğunu araştıran çalışmaların kısmen sonuçları çıkmıştır. Yoğun sigara kullananlarda düşük dozda radyasyon ile akciğer tomografisi yaparak tarama hastalığın erken evrede yakalanmasını sağlar ve şifa oranını arttırır” dedi.
“Kanserden korunabilirsiniz”
Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Duygu Derin, bazı kanser türlerini ve kanser oluşumuna neden olan risk faktörlerini aktardı.
14 Eylül 2019 - 13:29
YORUMLAR