Toplantının açılışında konuşan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ihracatta çok büyük değişiklikler getireceğini belirterek, bu dönüşüme hazır olmayı hedeflediklerini söyledi. İZSİAD üyelerin daha donanımlı olarak bu tip köklü değişikliklere bugünden hazırlanmalarını gerektiğini ifade eden Küçükkurt, “Karbon ayak izini küçültmek, üretim yaparken doğayla barışık, yeşili gözeten bir üretim şekline dönmek AB Yeşil Mutabakatı ile daha da önem kazandı. Buna sanayiciler, iş insanları olarak hazırlanmamız gerekiyor” diye konuştu.
 
“İhracatta Hata Yapma Lüksümüz Yok”
 
Arçelik A.Ş. Kalite, Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı, geçmişten günümüze Türkiye firmalarının ihracata başlama dönemini anlatarak başladığı sunumda, “1996 yılındaki Gümrük Birliği Türk firmalarına olağanüstü kapı açtı. O günden bugüne ihracatımız her yıl büyüdü” dedi.
Türkiye olarak ihracatın devamlılığının şart olduğunu ifade eden Özkadı, “Her konuda hata yapma hakkımız var ancak bu konuda hata yapamayız. Daha çok üretip iç piyasaya tüketicinin rahat karşılayabileceği fiyatlarla ürün sunmamız gerekiyor. Bunu da hacim ekonomisi ile yapabiliriz, ihracat bu açıdan değerli” dedi.
Markalı ihracat ve AB Yeşil Mutabakatına göre konumlanmanın önemine dikkat çeken Özkadı, “İklim finansmanı diyoruz. Şirketlerimizde daha fazla yatırım yapabilmemiz için ucuz finansmana erişmemiz gerekiyor. Bunun yolu da AB Yeşil Mutabakatına uyumdan geçiyor” diye konuştu.
 
AB Raporlar Ve Stratejik Planlamalar İle Süreci İşletiyor
 
Arçelik A.Ş. Sektörel İlişkiler Koordinatörü Canan Ergün Tavukçu ise AB Yeşil Mutabakatı’nın firmalar için dönüştürücü etkisi olacağını söyledi. Avrupa Parlamentosu’nun bu yıl Mart ayında bir tavsiye raporu sunduğunu ve 3 Haziran’da sınırda karbon düzenleme mekanizması taslak düzenlemesinin gündeme geldiğini söyleyen Tavukçu, “Henüz teyit edilmese de bu taslağın son derece kapsamlı olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması var. Ancak bu taslakta bir muafiyetimiz söz konusu değil.  AB Hidrojen Strateji de yayınlandı. Hidroje bir enerji taşıyıcısı olarak demir çelik gibi endüstrilerde karbonsuzlaştırmaya gidecek, Avrupa’nın ortak çıkarlarına giden yolu tetiklemeye çalışıyor. AB Batarya Regülasyon Taslağı ile AB hem geri dönüşümü hem de batarya için kritik elementlerin güvenli temini ve döngüselliğini sağlamayı hedefliyor. Çünkü küresel batarya ihtiyacı 2030 yılında 14 kat artacak” diye konuştu.