“ Bizler, Kemeraltı Esnafı olarak hayal kırıklığı içindeyiz. Sadece Kemeraltı değil, tüm esnaflar… Yöneticiler ve kurumlar ne derse desin, ne önlem alırsa alsın; önemli olan gerçekte neyin nasıl yapıldığı ve karşılığının tabana yayılıp yayılmadığıdır. “Türkiye Evinde Kal” dendiği andan itibaren büyük çoğunluğumuz karara saygı duyduk; doğrusu da buydu. İki üç yıldır zaten savaş ekonomisi altında piyasanın mutsuzluğunda bugünlere gelirken beklentimiz, güzel bir yaz işi yapmak ve biraz da olsa nefes almaktı. Yıllardır ne rüzgarlar esti, ne ekonomik sıkıntılar çektik. Peki suçlusu biz miydik? Asla biz değildik. Ya küresel etkiler dendi ya da piyasa koşulları… Kimse çıkıp “Biz kötü yönettik, sorumlusu biziz” demedi, diyemedi. Tokadı yiyen işçiydi, memurdu, esnaftı, köylüydü, emekliydi ve bunların paydaşlarıydı.
Ne olmalıydı, neyi beklerdi esnaf “EVİNDE KAL TÜRKİYE” dendiği an? Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait tüm kiracıların kiralarının dondurulmasını… Eğer Vakıf malı ecdat yadigarı ise bugünlerde o malların hayrı olur, anlamı olurdu. Bu taşınmazlar, ülke değeri olarak görülüp insanıyla yaşar diye düşünülüyorsa… Genelgede yayınlanan iş kolları dışındaki esnaf evde kalmakla suç mu işlemiş oluyordu… İki milyon esnafa verilecek kredilerin dağıtımı bankaların insafıyla değil, devletin hoşgörüsüyle olmalıydı. Skoru iyi olan esnaf ile olmayanın durumu böyle zamanda asla ayrıştırılmamalıydı.
Elektrik, su, doğalgaz vb. temel kullanılan sarfiyatlar da iş yerlerinden iki ay ödeme alınmamalı, sadece ev kullanımı yüzde elli oranında olmalıydı. Özel mülk sahipleri, kiraları 2 ay almamalı; bu beklenti, ulusal yayınlarda paylaşılarak mal sahipleri hoşgörüye davet edilmeliydi. Mal sahiplerinin almayacakları kira bedeli, devlete ödeyeceklerini beyan ettikleri meblağ üzerinden gelir vergisinden düşürülebilirdi. Tabii ki mal sahiplerinin de kendi hayatlarını idame ettirmesi gerekli; onların da borçları, ihtiyaçları var. Bu nedenle kiracısı ile ortak paydada anlaşabilirlerdi. Bununla birlikte 2 ay kira yükü devlet garantisinde olabilirdi.
Devlete ait KDV, stopaj, sigorta, muhtasar ve tüm Vergi Dairesi, sigorta işlemleri 2 ay ödenmeden gelecek aylardan itibaren ötelenebilirdi. Geçmişten yükle gelen esnafın hem eskiyi hem yeni ötelenen meblağı, hem de güncel ödemesini üst üstte koyunca bunları ödemesi imkansızdı.
Bu vesile ile Kemeraltı Esnafları olarak, COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hasta yatanlara acil şifalar diliyoruz. En önemlisi, gerçeklerden kaçınılmadığını, değerlerin bilim, ilim, eğitim, kültür ve ahlaktan geçtiğini bize hatırlatan tüm sağlık personelimize saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği”
“Hayal Kırıklığı İçindeyiz”
Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği, koronavirüs salgınından etkilenen esnafların sorunlarını gündeme getiren ve önümüzdeki süreçteki beklentilerini, yapılması gerekenleri dile getiren bir basın açıklaması yaptı. Kemeraltı esnafının beklentilerini özetleyen basın açıklamasında şu görüşler yer verildi:
09 Nisan 2020 - 21:40
YORUMLAR