Türk dünyasının müzik ve dans çalışmalarının tartışıldığı sempozyumda 11 ülkeden 30’u aşkın müzisyen, dansçı ve 20 davetli konuşmacıyı bir araya getiren sempozyum kapsamında 14 konser, 4 çalıştay ve 3 de sergi yer alıyor.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TDAE Kurucu Müdürü Prof. Dr. Fikret Türkmen, “Mecmua-i Saz-ı Söz’de Halk Şairleri ve Karacaoğlan’dan Batı Tarzında Notaya Alınmış İki Türkü” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Müzikolog ve Türk Müziği Bestekârı Ali Ufkî Bey hakkında bilgi veren Prof. Dr. Türkmen, “Ali Ufkî Bey, birden çok dil bilen ve donanımlı bir kültüre sahip sanatçımızdır. Mesleği ne olursa olsun, Anadolu'ya gelen her bilim adamının fikirlerinden faydalandığı, hatıralarında ismini geçirdiği çok önemli bir şahsiyettir. Ali Ufkî'nin dikkat çeken bir başka özelliği ise yazdıklarının dışında hiçbir divan şairinin veya okumuş aydın bilgenin yazmadığı eserleri 17. yüzyıldan itibaren yazmış olmasıdır. Ufkî Bey'in şiirleri de halk şairleri tarzındadır. Ancak şiirlerini halk ozanlarından esinlenerek mi yoksa içinden gelerek mi yazdığı belirlenemeyen şiirleri vardır. Bilmediğimiz ve tahmin yürüttüğümüz bir diğer husus ise bunları saray civarındaki askeri personelden mi derlediği noktasıdır. Çünkü şiirlerinde verdiği isimler içerisinde yeniçeri olan aşıklar da bulunmaktadır. Dolayısıyla Ufkî Bey'in çok yönlü bir kişiliği olduğunu görüyoruz” dedi.

“Müzikologlar Ali Ufkî Bey üzerinde çalışmalı”
Ali Ufkî Bey’in Doğu ve Batı kültürünü birleştirdiğini belirten Prof. Dr. Türkmen, ''Ali Ufkî'nin hayatı 3 döneme ayrılır. Birincisi gençlik dönemi, ikincisi orta yaştaki esareti ve Türk dili üzerine eğitim aldığı dönem, üçüncüsü ise serbest olduğu; yani kurtulduğu dönemdir. Ali Ufkî'nin Batı dünyasında tanınır olduğunu gösteren önemli kaynaklar vardır. Bir dönemin son bulduğunu ve yeni bir dönemin başladığını söyleyen Ufkî Bey, diğer düşünürler gibi taraflı davranmaz; dürüst ve objektif karar verir. Diğerlerinden farklı, ayrıntılı ve doğru anlatımıyla iki kültürün kesiştiği noktada dengeyi kurar. Bir tarafta doğu kültürünü, müziğini, adetlerini, inançlarını; diğer tarafta ise batı kültürünü ve adetlerini başarılı bir şekilde kaynaştırır. Bu çok yönlü kişiliği sebebiyle günümüzdeki müzikologların Ali Ufkî Bey üzerinde düşünmesi ve çalışması gerektiğini belirtmemiz gerekir'' diye konuştu.
 
Sempozyumun moderatörlüğünü üstlenen DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta , “Organizasyon çerçevesinde; 11 ülkeden 30’u aşkın müzisyen, dansçı ve 20 davetli konuşmacı ağırladık. Toplantılarda çevrimiçi ve yüz yüze bildiriler yer aldı. Programda; 14 konser, 4 çalıştay ve 3  de sergi y er aldı. Açılış bildirimizi sunan TDAE Kurucusu Prof. Dr. Türkmen’e, etkinlimize emek veren ve katılan herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Sunumlarda sırasıyla Prof. Dr. Lale Hüseynova'dan ''Azerbaycan Halk Müziğinin Karşılaştırmalı Müzik Türkolojisi Bağlamında Araştırma Konuları'', Prof. Dr. Roza Amanova'dan ''Kırgız Geleneksel Müziğinde Komuz Çalma Yarışması'', Doç. Dr. Alla Bayramova'dan ''Azerbaycan-Türk Müzik İlişkilerinin Koleksiyonlara Yansıması ve Etkinlikler'', Öğr. Gör. Kenan Memmedli'den ''Nahçıvan Yallıların Vatanı'' ve Öğr. Gör. Mahire Guliyeva'dan ''Dünya Halk Oyunlarının Eski Tarihi ve Elekber Esgerov 'un Dans Melodileri'' konuları anlatıldı.

“Kimler Katıldı”

EÜ DTMK Etkinlik Salonu’nda yapılan sempozyuma TDAE Kurucu Müdürü Prof. Dr. Fikret Türkmen, TDAE Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta ve Türk Müziği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sıtkı Bahadır Tutu katıldı.