Açıklamasında tüm dünyayı sarsan bir salgınla mücadele edildiğini hatırlatan Başkan Sürekli, Büyükşehir Belediye Başkanı ve bazı CHP’lilerin yalan yanlış bilgi ve belgelerle yarattığı bu siyasi çatışma ortamına son verilmesi gerektiğini söyleyerek, birlik ve beraberlik çağrısını yineledi.  Sürekli şunları söyledi:

 “Bu tartışmaların hiç kimseye faydası yok. Sonu da yok. Gündemimiz gerçekten hayati bir nitelikte. Eleştiriler, öneriler başımız gözümüz üstüne, ama üst perdeden konuşulup bazı durumlar yeterince değerlendirilmeden fırsata dönüştürülmeye çalışıldıkça iş çığırından çıkıyor. Biz, ortak akıl ve çözümden hiç kaçmadık. Bunun örnekleri çok. Ne var ki, bazı meseleleri siyasileştirmek toplumu germekten öteye gitmiyor. Böyle bir dönemde herkes görev ve yetkisindeki sorumlulukları yerine getirmeli ve aynı yere yumruk vurmalı. Israrla CHP’li belediyelerin yardım kampanyalarını engellediğimiz söyleniyor. Tekrar ediyorum bu doğru değil. Ortaya bir hesap numarası atıp kanun dışı bir yöntemle, gerekli idari işlemleri yok sayıp, denetimsiz şekilde yardım toplayanlara devlet elbette dur diyecek. Devletin derdi kanun tanımazlarla. Tunç Soyer’in İzmir’de başlattığı dayanışma kampanyasına tek kelime etmedik. Kaldı ki kendisi de bu ayrımın farkında ki, hayırseverlerle ihtiyaç sahipleri arasında köprü olduğu bir yöntem seçti. Bu konuda açıklamaları da var. Biz dayanışmadan hiç kaçmadık, kaçmayız. İzmir’in yakın geçmişi; Buca metrosu, Çiğli tramvayı, Özkanlar Pazaryeri gibi pek çok örnek barındırıyor.”

Dokuz Eylül Üniversitesi ile çatışma konusu haline getirilen sağlık çalışanlarının barınma konusuna da değinen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; “Biz eleştiriye, öneriye ve dayanışmaya her zaman varız. Ancak, eleştirmek başka, yanılıp yanıltmak başka. ‘Sağlık çalışanlarına yer tahsis ettik, Dokuz Eylül Üniversitesi ihtiyaç olmadığını söyledi.’ dedikten sonra, kurumun eski bir öncelik duyuru mesajını gündeme getirip, ‘Bunlar iyilikten anlamıyor, bir teşekkür dahi etmiyor.’ Deniyorsa, işin içinde iş vardır. Bu çatışmanın eski bir belgeye dayandırılarak yapılması kabul edilemez. Meseleyi körüklemek yerine üniversite ile iletişim sürdürülür, ihtiyaç olması halinde de destek sağlanabilirdi.” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikle kendi görev ve yetkisinde olan tedbirleri almak zorunda olduğunu vurgulayan Sürekli, “ Belediye, Toplu taşımalarda, otobüs durakları ve vapur iskelelerinde, pazar yerlerinde halen maske, eldiven gibi hijyen malzemelerini dağıtmıyor. Bu konuda gereğini yapmayan  tek büyükşehir İzmir. İvedilikle bu tedbirleri artırmaları gerekiyor. Bu badireyle hep birlikte mücadele etmenin gereği budur. Bizler, bu dayanışmaya her zaman varız.” Dedi.