8 Eylül 1922’deki kurtuluşa Manisalılar olarak sevinilmeli ama 25 Mayıs 1919’da gerçekleşen işgalin de unutulmaması gerektiğini söyleyen Başkan Çelik, “30 Ağustos 1071’de başlayan ve üç kıtaya ulaşan kutlu yürüyüşümüzden 851 yıl sonra Osmanlı’nın yıkılışına ve yurdun dört bir yanının işgaline kadar gerileyişimiz, yeni kuşaklara anlatılması gereken ibret vesikalarıyla doludur” dedi. “Manisa’nın işgali demek;  İstanbul’u fetheden Fatih’in sancağının işgali demektir” diye ifadelerde bulunan Başkan Çelik, Bu işgalin 450 yıl Osmanlı egemenliğinde yaşayan Yunanlılarca gerçekleştirilmiş olmasının ne kadar acı vericiyse, içlerindeki Hüsniyadislerin işgalcilerle işbirliğine varan ihanetinin de o kadar hüzün verici olduğuna dikkat çekti.
Her şeyini kaybetmiş, orduları dağıtılmış, yurdun dört bir yanı işgal edilmiş, halk fakir ve hitap düşmüş bir vaziyet iken, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919’da gösterdiği mücadeleyi ve zaferi hatırlatan Başkan Çelik, “Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da, memleketin kurtuluşu için Samsun’a gönderilmesiyle başlayan kurtuluş mücadelesini üç yılda 30 Ağustos zaferine ulaştıracak, dördüncü yılında küllerinden doğan yeni bir devlet kurabilecek dehalara ve vatan, bayrak, din ve halk için gözünü kırpmadan ölüme koşan kahramanlara ve onların arkasında sıra dağlar gibi duran bir karaktere sahip olmak, bir milletin başına gelebilecek en büyük nimettir” diye konuştu.
Herkesin, bu nimetin idrakinde olması gerektiğini önemle belirten Başkan Çelik, “Bunun idrakinde olmalıyız.  Savaş, devletlerin bir birine isteklerini kabul ettirmek için giriştikleri mücadeledir” diyerek, bu mücadelede usuller kadar, ekonomik, ekonomik, kültürel, psikolojik usuller ve iç çatışmaların da kullanıldığını vurguladı.
HEDEF ANADOLU’DUR, HEDEF TÜRK MİLLETİDİR
“Hedef Anadolu’dur, hedef Türk milletidir” diye seslenen Başkan Çelik, “Dün Yunan’ı üstümüze salanlar, bugün PKK, İŞİD ve benzeri yapılanmalarla üstümüze geliyorlar. Amaç aynı yöntemler farklı…” diye konuştu. Başkan Çelik, Manisa işgal edildiğinde üç yıl boyunca Manisa halkının taciz, tecavüz, işkence ve katliamlara maruz kaldığını, Türk ordusunun önünden kaçan Yunan askeri Manisa’yı ateşe verdiğini, 11 bin evden 700’ünün ayakta kalabildiğini ve bu yangında tarihin Manisa’ya kazandırdığı mirasın yok olduğunu önemle vurgulayarak, “Yeniden aynı acıları yurdumuzun hiçbir yerinde yaşamamak, geçmişten yeterince ders çıkarmak, sahip olduğumuz nimetlerin farkında olup emrolunduğu gibi yaşayanlardan olmak dileğiyle Manisa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümünü içtenlikle kutlarım. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, tüm hemşerilerimi, güvenlik güçlerimizi ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızı sevgiyle selamlıyorum” şeklinde cümlelerini tamamladı.