“İdeal diş beyazlığına sahip olmak aslında zor değildir” diyerek cümlelerine başlayan Gönder, dişlerde meydana gelen renklenmelerin diş beyazlatma (bleaching) işlemi ile giderilebileceğini ve daha beyaz dişlere sahip olunabileceğini söyledi. Diş beyazlatma işleminin, diş taşı temizliği işlemi sonrası yapılan polisaj işleminden oldukça farklı olduğunu önemle belirten Gönder, diş beyazlatma işleminde dişin kendi renk tonunun iki üç ton kadar açılabileceğini ifade etti.
Gönder, diş beyazlatma işleminin hekim tarafından ofis ortamında uygulanan ofis tipi beyazlatma (ofis bleaching) ve hastanın kendisinin evde uygulayacağı ev tipi beyazlatma (home bleaching) olarak iki şekilde gerçekleştirilebileceğinin bilgisini verdi. Gönder, ayrıca hekim kontrolünde olmayan ve hastaların eczanelerden temin edebildiği over the counter olarak nitelendirilen; beyazlatıcı diş macunu, ağız gargarası gibi ürünlerin bulunduğunu, fakat bu ürünlerin etkisinin, hekim kontrolünde olan beyazlatma işlemine nazaran çok düşük olduğuna dikkat çekti.
Beyazlatma işlemlerinden bahseden Gönder, ofis tipi beyazlatmanın, tüm beyazlatma yöntemleri arasında en etkili yöntem olduğunu söyledi. Muayenede gerçekleştirilen beyazlatma işleminde kullanılan beyazlatıcı ajanların peroksit oranlarının daha yüksek olduğundan beyazlatmanın daha hızlı ve kalıcılığının daha uzun olacağına değinen Gönder, diş beyazlatma işlemi uygulanmadan önce; daha etkili bir sonuç almak için, hastaya beyazlatma öncesi diş taşı temizliğinin yapılması gerekmekte olduğunu vurguladı.
Ev tipi olarak adlandırdığımız beyazlatma sisteminde, yine rengin saptanıp hastadan tedavi öncesi alınan ölçü sayesinde hastaya uygun şeffaf bir plak üretilerek, kullanılması sonucu gerçekleştiğini belirten Gönder,  ev tipi diş beyazlatma işleminde daha düşük yüzdeli “Karbamid Peroksit” içeren beyazlatma ajanları kullanıldığı bilgisini verdi. Hazırlanan şeffaf plak ve beyazlatıcı ajan içeren tüplerin hastaya verilerek dişlerine nasıl uygulayacağı hekim tarafından anlatılarak hastanın işlemi gerçekleştirdiğini ifade eden Gönder, “Hasta, ilacı diş hekiminin önerileri doğrultusunda işlemi günde 2 defadan 2 hafta veya sadece geceleri uyurken 1-2 hafta uygular. Haftalık kontrollerle tedavinin nasıl gittiği izlenerek gereken değişiklikler yapılır. Hastaya hangi yöntemle beyazlatma uygulanacağına diş hekimi ve hasta birlikte karar vermelidir” dedi.
Yapılan araştırmaların, özellikle çay, kahve, sigara ve yaşa bağlı renklenmelerde hastalarda tatmin oranının oldukça yüksek olduğunu gösterildiği bilgisini veren Gönder, ancak; ilaçlara veya aşırı floride bağlı “florozis” olarak isimlendirilen renklenmelerde çok iyi sonuçlar elde edilememekte olduğunu bildirdi.
ÇAY, KAHVE, SİGARA KULLANANLAR KALICILIK DAHA AZ
Beyazlatma işleminin kalıcılığı hakkında da bilgi veren Gönder, beyazlatmanın kişiden kişiye değişen faktörlere bağlı olarak değişmekle birlikte, dişlerdeki beyazlığın üç ay ile üç dört yıl arasında devam ettiğini söyledi. Çay, kahve ve sigara kullanımı fazla olan bireylerde ise, kazanılmış olan beyazlığın ömrünün daha kısa olmakla birlikte, diğer bireylerde beyazlığın ömrünün çok daha uzun olabileceğini ifade eden Gönder, “Dişlerin tekrar eski renklerine dönmeden 6 ayda bir düzenli kontroller sağlanarak gerektiği takdirde beyazlatma işleminin 6 ayda veya yılda bir tekrarlanması, beyazlığın daha uzun ömürlü olmasını sağlamakta ve ikinci beyazlatmanın süresinin kısalması ve ekonomik açıdan da avantajlı olmaktadır” diye konuştu.