Yerli tohuma sahip çıkacağız
İzmir Büyükşehir Belediyesi ata tohumu karakılçık buğdayı üretimini yeniden yaşama geçirdi. İthal tohum yerine yerli tohum üretmek ve buğday üreticilerine destek sağlamak için Menemen, Ödemiş ve Tire'de geçtiğimiz yıl ilk kez toprakla buluşan karakılçık buğdayında hasat başladı.
"Başka bir tarım mümkün" diyerek çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ödemiş ve Tire’ye giderek karakılçık buğdayının hasat çalışmasına katıldı. Ödemiş'in Demircili Köyü'nde Demircili Kooperatifi'nin üretim tesisini gezen Başkan Soyer, buradan traktörle tarlaya geçerek karakılçık buğdayı biçti. Başkan Soyer'e Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş ve eşi Selma Eriş ile İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer eşlik etti. Başkan Soyer, Ödemiş'in ardından Tire'ye geçti. Burada Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve eşi Necibe Duran ile birlikte ilk hasadı gerçekleştirdi.
Ödemiş'te Demircili Köy Meydanı'nda düzenlenen törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, salgının bize verdiği en önemli derslerden birinin doğayla uyumlu tarım yapmak olduğunu söyledi. Başkan Soyer, "Suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bunun için yerli tohuma dönmek lazım. Seferihisar'da bir avuçla başlayan hikayede karakılçık buğdayı önce saksıda yetişti, sonra bir bahçeye ardından yüzlerce dönümlük tarlaya ulaştı. Şimdi Menemen'in ve Küçük Menderes'in ovalarına geçti. Gördük ki su istemiyor. Tüketici için tercih edilen bir ürün, glüteni düşük, dayanıklı, lezzetli ve sağlıklı. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak şunun sözünü veriyorum. Devletin verdiği taban fiyatının iki misliyle karakılçık buğdayını alacağız. Neden? Karakılçık hem size hem kentliye ekmek olacak. Sağlıklı, temiz, güvenilir bir tohum olduğu, bu toprakların gerçek ürünü olduğu için karakılçık buğdayına sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.
Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma öncelik verdiklerini ifade eden Başkan Soyer, "Tarım zarar görüyor, acı çekiyorsa memleket acı çekiyordur. Mustafa Kemal Atatürk, 'köylü milletin efendisidir' diye boşuna dememiş. Çünkü köylü milletin efendisi olmaktan çıktığında memleket zarar görüyor. Biz toprağında üretim yapan insanın üretimiyle gurur duymasını sağlayacağız. 'İyi ki üretiyorum' dedirteceğiz. Biz köylülerimizin köyden kente göç etmesini istemiyoruz. Küçük üreticinin üretimine sahip çıkarak, kooperatifleşerek bunu başaracağız. Tek başına kalan üretici ürününün karşılığını alamaz" dedi.