Yeni dönem "bilge öğreticilerin" çağı

03 Mayıs 2020 - 00:36

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Görevlisi Ali Kayadibi, sosyal medyada canlı yayın furyasının geçici bir heves olduğu görüşünü savunarak, kendini Koronavirüs salgını geçtikten sonraki hayat düzenine hazırlanamayanların daha ağır bir bedel ödeyebileceğini söyledi.

Yeni dönemde bireysel ve toplumsal uyum sürecinin doğru tamamlanması için “bilge insanlara” daha fazla ihtiyaç duyulacağını belirten Kayadibi, “Yararlı bir içeriğiniz, güçlü bir retorik beceriniz, ses ve konuşma üstünlüğünüz, teknolojik altyapınız, derin alan bilginiz varsa öne çıkabilir, dijital dünyanın yeni yayıncısı olabilirsiniz. Bu niteliklerden yoksunsanız hevesiniz kursağınızda kalır” dedi.
Dijital hayat kurgularıyla yeni bir dünya düzeni teorisi öne sürenlerin, bu iddiasını kanıtlayacak verilere sahip olmadığını belirten iletişim uzmanı Ali Kayadibi, insanın dahil edilmediği sistemlerin de kalıcı olamayacağını söyledi. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyenlerin, bilimsel bir araştırmaya dayanmayan verilere göre konuşanların hazır kalıp sözcüklerinden etkilendiklerini öne süren İletişim Uzmanı Ali Kayadibi şu görüşleri açıkladı: “Koronvirüs salgınıyla ilgili gerçeklik algısı bozuk, sağlıklı değerlendirme yapamayan kişilerin yorumları iletişim teknolojileriyle pek çok kişiye ulaşıyor. Sosyal medyadan bilgi alan kişiler de bu fikirleri gerçek olarak nitelendiriyor. Bu ortamlarda alanlarında uzman kişilerin değerlendirmesi önemlidir. Asıl önemlisi olan da, uzman kişinin sosyolojik okumalarının sağlam, iletişim becerilerinin güçlü, psikolojik değerlendirmelerinin yerinde olması gerekir. Yoksa günlük bilgi hiyerarşisi içinden doğru bilgi çıkarmak sınırlı bilgiye sahip kişilerin yapacağı iş değildir. Bu aldatıcı, yanıltıcı ve hayatın gerçekliğiyle yüzleşmeyi engelleyici bir durumdur.”
İNZİVADA ŞÖHRET OLMA!
İletişim uzmanı Ali Kayadibi, Andy Warhol’un, “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” sözünün günümüzde anlamını bulduğuna dikkat çekerek, evinde kalan herkesin usta yayıncı havasına girdiğini söyledi. Kayadibi, herkesin sosyal medya üzerinden yayın yapmasının sakıncalı olduğuna işaret ederek, “Bunun sakıncalarından ilki yayın yapan kişi açısından ikincisi yayını takip edenler açısından. Yayınların sınırsız olduğu bilinciyle davranıp insanların kendisini neden izlemesi gerektiğinin cevabını açık ve net bulması gerekir. Yani faydası var mı? Eğer bilgi donanımınız eksikse itibar kaybedersiniz. Diğer yandan sizi tanımayan kişiler de söylediklerinizi ilginç bularak, doğru kabul eder ve yanılır. Bu zarar ve yarar ilişkisinin doğru tartılması gerekir. Eğer, faydalı bir içeriğiniz varsa, düzgün bir diksiyon ve hoşa gider bir ses tonuyla sunabilirseniz takipçileriniz sizi bulacaktır. Teknolojik olanakların desteğiyle yayın kalitesini yükseltirseniz öne çıkabilirsiniz” dedi.
Tarihi kaynaklara göre, büyük salgın, savaş ve felaketlerin yaşandığı dönemlerden hemen sonra çevresel koşullar değiştiği için insanın da yaşam standartlarının değiştiğine tanık olduğumuzu, ancak insan psikolojisi, kültürü ve yaşam kalıplarında ani değişikliklerin görülmediğine işaret eden Kayadibi, Koronavirüs salgınından sonra da, “başka bir dünya” beklentisinin hemen olmayacağını söyledi. Artık sokağa çıkılabileceğinin açıklanmasından hemen sonra insanların yeni bireyler olarak değişmesinin imkansız olduğunu kaydeden İletişim Uzmanı Ali Kayadibi, “ Çevresel koşullara bağlı olarak eski çalışma, yaşama ve düşünce biçimlerinde önemli ölçüde başkalaşım geçirileceği kesin. Bazı duygu, düşünce ve davranış kalıpları doğal olarak değişir, şaşılacak durum değildir. Bu ortamda bütün bilimsel disiplinlerin öngörüsü şudur: Artık yeni dönemde daha bilgili, daha donanımlı, hızlı düşünüp isabetli kararlar alabilen uzman kişilere rağbet edilecek. Bilgisine güvenilen, orijinal fikirler üretip hayata geçirebilen, doğru iletişim kurabilen, retorik becerisi yüksek, etkileyici konuşabilen, kişisel gelişimi tamamlamış bireyler tercih edilecek. Dijital çalışma ortamları çeşitlenecek. En önemlisi bu dijital teknolojiye uygun bireyler yetişmesi. Bu yüzden bu dönemin bilgi öğreticilerin daha fazla kabul göreceği gerçeği de ortadadır” diye konuştu.