Balçova'nın ODTÜ'lü başkan adayı aralıksız çalışıyor

11 Aralık 2023 - 00:39

CHP Balçova Belediye başkan aday adaylarından Erden Üçüncüoğlu, ziyaretlerinde Balçova'yla ilgili projelerini anlatıyor

İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi’nde yerel seçimlere yönelik hazırlıklar devam ederken, belediye başkan aday adayları da ilçelerinde ziyaretler yapıyor. Balçova’nın ÖDTÜ’lü belediye başkan aday adayı, iş insanı Erden Üçünçüoğlu da aralıksız çalışıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi üyesi Erden Üçüncüoğlu, önce Balçova Mezarlığı’ndaki annesinin mezarını, sonra ilçede yaşayan aile büyüklerini ziyaret edip elini öptükten sonra CHP Balçova İlçe Başkanlığı’na giderek ilçe başkanı Murat Aküzüm’e Balçova Belediye Başkan aday adaylığı dosyasını vermişti. 

-“Sosyal demokrat belediyecilik”

İzmir'de Sosyal Demokrasi Derneği’nin kurucu başkanı olduğunu hatırlatan Üçüncüoğlu, ODTÜ Ege Mezunlar Derneği’ne yaptığı ziyarette şunları söyledi:
“Bir belediye yönetiminde sosyal demokrat felsefenin nasıl ayakta tutulacağını, nasıl büyütüleceğini de inşallah gösterme fırsatım olur. Yüzde yüz sosyal demokrat belediyecilik. Bununla ilgili yıllardır görüşlerinden istifade ettiğim çok değerli hocalarım oldu. Onlar gelişimimde çok iz bıraktı. Sosyal demokrasi anlayışının sürekli gelişmesi için uzun yıllar STK'larda çok ciddi görevler aldım. Hakkını vererek de yapmaya çalıştım. Bunu da bir belediye örneğinde de bütün Türkiye'ye örnek olacak bir şekilde sergilemek istiyoruz. Yola çıkışımızın temel unsurları bunlar.”

-‘’CHP’de değişim sloganı etkisini göstermeye başladı’’

CHP kamuoyunun uzun yıllardır özlem duyduğu “değişim” rüzgarının etkisinin hissedildiğini, Kılıçdaroğlu döneminde siyasete mesafeli durmayı tercih eden bazı isimlerin de bu değişim mesajına cevap verdikleri kaydeden Üçüncüoğlu, önceden milletvekili adaylığının ve kurultay delegeliğinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunda görev aldığını bildirdi. Ziyaretlerde değişim mesajları da verdiğini kaydeden Üçüncüoğlu’nun değişim mesajı şu şekilde:
‘’Ulu önderimiz Büyük Atatürk’ün çizgisinden hiç ayrılmadan vatanımızın Kurtuluş ve Kuruluş süreçlerinde elini değil tüm gövdesini taşın altına koymuş, Partimizin ve Devletimizin kuruluşunda fiilen görev almış bir ailenin ferdi ve TBMM 1. Dönem Kurucu Millet Meclisi üyesi Mehmet Şükrü Üçüncü’nün torunu olmaktan gurur duyuyorum. Ben ve tüm aile fertlerim yetiştirilirken, Cumhuriyetin yılmaz birer bekçisi ve gerektiğinde her an görev almaya hazır birer neferi olarak eğitildik. Bu duygu ve motivasyonla bizler, özellikle son 10 yıllık süreçte Partimizin içine düşürüldüğü yanlışlıklardan büyük üzüntü duyuyor ve bunları yüksek sesle dile getiriyorduk. Siyasete mesafeli durup daha çok sivil toplum örgütlerinde görev aldığımız bu süreçteki çabalarımız, çok şükür parti kamuoyu nezdinde değer buldu ve CHP’de özlenen o değişim rüzgarı başladı.’’
Değişimin her zaman zorlayıcı bir süreç olduğunu, emek verenlerin mutlak büyük desteğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Erden Üçüncüoğlu, şöyle devam etti.
‘’ Şimdi bize düşen, kurucu felsefeyi tüm hücrelerine kadar özümsemiş fertler olarak partimizin kurucu ayarlarına dönmesini sağlamak ve Cumhuriyet değerlerimizi tekrar yüceltmektir. Atatürk’ün belki de bize en çok unutturulan ama en kıymetli ilkelerinden biri olan Devrimcilik, statik bir anlayış değil, sürekli gelişimi, dönüşümü ve değişimi hedefleyen bilimsel bir felsefedir. Bizler de bu Devrimcilik felsefesiyle önce kendi yapımızı daha sonra da ülkemizi ve dünyayı insan için değiştirmeye adayız.’’

-“Değişime katkı koyacağız”

Kendisini nadasa bırakmış siyasetçi olarak tanımlayan Erden Üçüncüoğulları, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yola çıkışım partimizin içerisindeki değişim beklentisinin kamuoyuna deklare edilmiş olmasıyla başladı. CHP değişime kucak açtı ve toplumsal bir cevap olarak ben de bu değişime katkı sunmak istedim. Çocukluğum, ilk gençlik yıllarım Balçova'da geçti. Görev dolayısıyla uzun bir süre Balçova’da olamadım. O nedenle İzmir'in ilçelerinde kendimi en çok Balçova’ya borçlu hissediyorum. Siyasi hayatım boyunca zorluklar yaşadım. En çok zorlandığım, en çok sıkıntısını duyduğum şey gençlerin bu işe giderek çok daha hevessiz hale gelmesi, siyasete katılımlarının çok düşük olması. Maalesef siyasetçi algısı bozulmuş bir durumda. Son yirmi yılda özellikle ülke olarak kültürel değerlerimiz çok aşındı. Çalışma kültürümüzden başlayın, siyasi kültürümüze kadar birçok alanda çok fazla kültürel aşınmaya uğradık. Bu durum siyasette de özellikle gençlerin nezdinde yapılmaması, uzak durulması gereken bir şey gibi algılandı. O siyasetçi profilinden ötürü tabii haklılar çocuklar da. Eğer bu iş bana nasip olursa, bir sonraki dönemde kendime sağlam, muazzam genç rakipler üretmek istiyorum, gençler bu işe o kadar duyarlı ve hevesli olsunlar ki siyasetin açık, şeffaf halka rağmen değil, halkla birlikte yapılabilen, esasında biz kirletmediğimiz zaman son derece güzel bir alan olduğunu görsünler istiyorum.”